Bültene Göre Türkiye’nin Yaşlanma Süreci

Türkiye İstatistik Kurumu, 2024 yılı verilerinden oluşan “Aktif Yaşlanma Endeksi” bültenini yayımladı. Küresel yaşlanma süreci olarak adlandırılan “demografik dönüşüm” evresinde Türkiye’de yaşlı nüfusun hızla arttığı belirtilirken, doğurganlık hızındaki azalma ve refah seviyesindeki artışın yaşlı nüfus oranını yukarı çektiği vurgulandı.

Aktif Yaşlanma Endeksi ve Bileşenleri

Türkiye’de 65 ve üzeri yaş grubundaki nüfusun 2024 yılı itibarıyla 9 milyon 112 bin 298 kişiye ulaştığı ifade edilen bülten, yaşlı nüfusun toplam nüfusa oranının 2030’da yüzde 13,5’e çıkacağını öngördü. Aktif Yaşlanma Endeksi, yaşlı bireylerin istihdama katılabilme, topluma katılabilme, bağımsız ve sağlıklı yaşayabilme ile kapasite ve elverişli ortama sahip olabilme seviyelerini ölçüyor.

İstihdam ve Topluma Katılım Bileşenleri

İstihdam bileşeni endeks değeri 2024’te 27,6 olarak hesaplanırken, topluma katılım bileşeni endeks değeri 12,5 oldu. Türkiye, bu değerlerle bazı AB ülkelerini geride bıraktı.

Bağımsız, Sağlıklı ve Güvenli Yaşam Bileşeni

Bağımsız, sağlıklı ve güvenli yaşam bileşeni endeks değeri 65 olarak kaydedilirken, bu değer AB ülkeleri ortalamasının altında kalsa da Türkiye, 5 AB ülkesini geride bıraktı.

Aktif Yaşlanma için Kapasite ve Elverişli Ortam Bileşeni

Aktif yaşlanma için kapasite ve elverişli ortam bileşeni endeks değeri 46,1 olarak hesaplandı. Türkiye, bu değerle Romanya’yı geride bıraktı ve Doğu Marmara bölgesi en yüksek endeks değerine sahip oldu.

Bu verilere göre, Türkiye’nin yaşlanma süreci ve aktif yaşlanma endeksi değerleri dikkate alındığında, önümüzdeki yıllarda yaşlı nüfusun artarak toplumdaki yerinin daha da belirgin hale geleceği görülüyor. Son verilere göre, Türkiye’nin yaşlanma süreci hem sosyal hem de ekonomik açıdan önemli bir dönüşümü beraberinde getirecektir.

Sondakika haberi için Haberler Mersin sitesinin detaylarına bakabilirsiniz.